Ali Ağaoğlu Kimdir, Ali Ağaoğlu'nun Hayatı
Kendisine 'Yaşam mimarı" dese de aslında Ali Ağaoğlu, halkın gözünde hızlı konut üretim üstadı.
İşini yaparken, projelerini sunarken, iletişimin tüm nimetlerinden ve medyanın gücünden faydalanmayı ihmal etmiyor. Kadınlarla ilişkileri, lüks otomobillere düşkünlüğüyle sık sık gündeme gelen Ağaoğlu, kendi projelerinin 'star oyuncusu' olarak reklamcılıkta da iddialı olduğunu gösterdi. Oysa, renkli ve rahat kişiliğinin perde arkasında çok büyük emek var. Babası Mithat Ağaoğlu ile birlikte çocukluğu şantiyelerde geçen Ağaoğlu, 300 kişilik mimar ordusu ve binlerce inşaat emekçisiyle günde 15 - 17 saat çalıştığını söylüyor.
5 milyon metrekarelik inşaat
Nesil çatışması yaşadığı babasını terk edip evden çıktığından bu yana 30 yılı geçen sürede toplam 25 şirketi geçen grubunu kurmuş. 1981 yılında ilk şirketi Akdeniz İnşaat'la çıktığı yolculuğunda, sahibi olduğu Ağaoğlu Şirketler Grubu, bugün inşaat - gayrimenkul, enerji ve turizm sektörlerinde yatırımlar yapıyor. Sektörde bugüne dek 5 milyon metrekareden fazla yapının inşaatını tamamlayıp, satışını gerçekleştiren Ağaoğlu, İstanbul'da farklı gelir gruplarına hitap eden projeleriyle toplam 20 binden fazla konut üretimine de imza attı.
Ağaoğlu, Anadolu yakasında yer alan My World, My Towerland, Eltes Gold Residence ve Eltes Güneşi, My Roseville, My Town, My Country, My Dream, My Home, My Village, My City projelerinin yanı sıra Avrupa Yakasında My Town Ispartakule, My City Bahçelievler, My Residence 212 ve My World Europe projeleriyle tüketiciye ulaşıyor. Ağaoğlu ile bu söyleşiyi Batı Ataşehir'deki grup binasında yer alan ofisinde gerçekleştirdik. Hk kez gittiğim ofisi, onun kişiliğini de yansıtıyordu. " Oturduğu koltuğun arkasında lüks otomobil minyatürleri, inşaat işini simgeleyen Legolar, iş makineleri, enerji yatırımlarım simgeleyen rüzgar türbini ve daha birçok oyuncak vardı. En iyisi sözü ona verelim ve Ağaoğlu'nun bilinmeyen yönlerini öğrenelim.
Patronlukta yorum farkı
Ali Bey, siz nasıl bir patronsunuz? Bunca popüler olmanızın arkasında hangi gerçekler var?
Nasıl görünüyorsam öyleyim. Herhalde, doğal birisi olduğum için beni seviyorlar. Popülerliği yöneteyim diye bir derdim de yok. Olduğum gibi davranıyorum. Klasik patron tiplemesi değilim. Sanırım, bu anlayışı da yıktığımı düşünüyorum. Şantiyedeki işçimle sohbet ederken de keyif alırım. Genelde Türk toplumunda şu vardır; Zengin adam kötü adamdır. Eski Türk filmlerini gözünüzün önüne getirin. Zengin adamın kızı bir fakir oğlanı sever ya da oğlu fakir kızı sever. Baba onları ayırmak için uğraşır. Genelde toplumun zengine verdiği tanım böyledir. Zengin, kapalı yaşar. Gaddardır, toplumdan kendisini soyutlar.
Ben onlardan birisi değilim. Neysem oyum. Arabamı kendim kullanırım, her zaman insanların içindeyim. Sevgilimle Bebek'te kahvaltı yaparsam, 3 - 5 gün de amelelerimle yemek yerim. Halktan birisiyim, belki de onun için seviyorlar.
Eski filmlerde Hulusi Kentmen gibi babacan patronlar da yok mu?
Kentmen tiplemesini ayrı tutuyorum. Çoğunluk söylediğim gibidir. Toplumda böyle algılıyor. Zengini seyrederler ama yaklaşamazlar.
OĞLUM ZIPIR DEĞİL
Çocuklarınızı, şirketin yönetim kuruluna aldınız mı?
İki oğlum, bir kızım var. Büyük oğlum Alican, Londra'da uluslararası ekonomi okudu, şimdi işe girdi. Tabii ki, yönetim kurulunda da söz hakkı var. Kızım Sena, Lise 3'te okuyor. Küçük oğlum Mert ise henüz 4.5 yaşında. Sena, inanılmaz bir çocuk. Çok iyi gözlemci ve iyi analizci. Gelecekte çok iyi bir işkadını olacak. Mimarlık okumak istiyor, biz demokrat bir aileyiz, kararı sonra ne olur bilemem. Oğlum da çok iyidir.
Öyle zıpır, zengin çocuğu değildir. Sorumluluğunu bilen biridir.
Toplumda, arkadaş çevresinde lider bir kişiliğe sahiptir. Çocuk yapmada daha defteri kapatmadım.
Başka çocuklarınız mı olsun istiyorsunuz?
Devam edeceğim çocuk yapmaya.
Kaç yaşındasınız?
1954 doğumluyum. Yani 22 yaşındayım. Daha çok gencim!
Londra'yı Alican yönetecek
Borsaya ne zaman açılacaksınız?
Önümüzdeki yıl içinde inşaat şirketini açmayı planlıyoruz. Şu anda çalışmalar sürüyor.
İleride, Londra Borsası'na da kote olmayı planlıyor musunuz?
Londra'daki işlerin başına oğlum Alican geçiyor. Avrupa'ya da bu kanalla açılıyoruz. Şu anda profesyonel kadromuz var, onlar her şeyi değerlendiriyorlar. Önce altyapısını oluşturuyoruz, sonrasına bakacağız.
Tesla’yı mesaj için getirdim
Ağaoğlu, beni en son 640 bin euroya aldığı siyah Bentley otomobili ile tanıştırdı. Bentley’in yanındaki kırmızı Ferrari de çok gözalıcıydı. Merakım, aldığı Tesla marka elektrikli otomobildeydi. “Bana 470 bin liraya malolan Tesla’yı şarj edip sık sık kullanıyorum. Bu arabayı mesaj vermek için aldım. Türkiye kendi markasıyla mutlaka elektrikli araba yapmalı. Bu da sektörün öncülerinden Koç’a yakışır” diye konuştu .
Hilton’u bekliyor
Ağaoğlu, adını sır gibi sakladığı ünlü bir gömlek markasının reklamlarında Paris Hilton’la oynamak için gelen 1 milyon dolarlık teklife sıcak baktığını söylerken, “Çok iyi bir teklif. Oynamak için Paris Hilton’u bekliyorum” dedi.
Beynimden siyaset geçmez
Avantajlarınızı, siyasete girerek kullanmayı düşünür müsünüz?
Şunu söylemeliyim. Bir fıkra vardır: Bir adam beyin satan bir restorana gitmiş. Bir beyin 100 dolar o Alman beyni. Bir başkası 200 dolar İngiliz beyni, 300 dolar Amerikan beyni. Bir başka beyinin fiyatını sormuş: 20 bin dolarmış. "Neden pahalı" demiş. Satıcı da, "Bu Karadenizli beyni, 20'sini kesiyoruz ancak birinden beyin çıkıyor" cevabını vermiş. Ben, herhalde 19'un içindeyim. Beynimden de siyaset geçmez. Kesinlikle böyle bir düşüncem olmaz. Hayatta tek düşüncem işimdir.
Öyle bir görüntünüz yok. Hayatınızda sadece iş mi oldu?
Gerçekten öyle. Bakın, babam Mithat Ağaoğlu, 1946'da İstanbul'a gelmiş. İyi bir müteahhit, iyi bir tüccar, iyi bir sanayiciydi. Çocukluğum bile neredeyse inşaatlarda, şantiyelerde geçti. Onun için ben bu işin mutfağından gelen bir kişiyim. Dışarıdan rahat göründüğüme bakmayın.
Günde 16 -17 saat çalışan biriyim. Arkamda, 300 kişilik mimar kadrosu ve binlerce inşaat emekçisi bulunuyor. Mimarların yarısı, yabancı ülkelerde çalışmış kişilerdir. Takım oyununa inanırım. Kardeşim Hüseyin Ağaoğlu, görünmeyen bir kahramandır. Bütün önemli işlerde onun büyük katkısı vardır.
Babam işin başına koydu
Eğitim yıllarınız nasıl geçti? İnşaat işleri sizi engelledi mi?
Liseyi bile bitiremedim. 1975'te babam ciddi bir rahatsızlık geçirdi, kalbinden. Beni okuldan aldı, işin başına koydu, lise son sınıfta iken.
Dost ve akrabalar sizden iş talep eder mi?
Akrabalarımı pek işe karıştırmak istemem. Öncelik veririm ama işe uygun değilse almam. Adama iş yaratmam, işi yapıyorsa memleketlime fırsat veririm ama kardeşim olsa yapamıyorsa onu tanımam.
Oyuncak keyfini ofisinde çıkarıyor
Ağaoğlu'nun ofisi, kendi kişiliğini yansıtıyor. Belki, çocukluğunda şantiyelerde yaşadığından oyuncak keyfini şimdi çıkarıyor. Masa ve koltuğunun arkasında yer alan minyatür lüks arabalar, iş makineleri, rüzgar türbini, legolarla işten bunalınca vakit geçiriyor.
Anadoluhisarı'ndaki eski harem yalısını kendime yapıyorum
Reklam yıldızı da olunca kadınların ilgisi daha da arttı mı?
Her zaman kadınlar bana ilgi duyar, ben de onlara. Allah onları başımdan eksik etmesin.
Onların ilgisi paranızdan mı, yoksa karizmanızdan mı kaynaklanıyor?
Parayla ilgisi yok. Tabi ki karizmamdan kaynaklanıyor. Genç, yakışıklı ve espritüel bir adamım. Yetmez mi!
Kadınlar, eğlenceli adamları seviyorlar değil mi? Öyle. Eğlenceli ve güçlü adamları severler.
Sizin işiniz de zor. Bir harem kurmayı mı düşünüyorsunuz? Yapıyorum zaten. Anadoluhisarı'nda Köprülü Amcazade yalıları projesini gerçekleştireceğiz. 8 - 10 tane yalı var. Onlardan birisi harem binasıydı. Aslına uygun restore ediyorum. Oraya taşınacağım.
Şu anda boştayım!
İlk eşinizden hâlâ ayrılmadınız değil mi?
Hayır ayrılmadım. Nikahım onda. 12 senedir ayrı yaşıyoruz. İnanılmaz saygı duyduğum ve çocuklarımın annesidir. Çok donanımlı, saygın bir hanımefendidir.
Erkek güçlü olunca tek kadın yetmiyor mu?
Benim için yazılanlara bakmayın, yok öyle şey. Günde 15 - 18 saat çalışıyorum. Beni arabamla bir yerde bir kadınla görüyorlar, devamlı yazıyorlar. Eşimde hata yok, bende var herhalde.
Şu anda ciddi bir ilişkiniz var mı?
Yok diyebilirim. Boştayım.
Siteler, demokrasiye katkı yapıyor
İstanbul'da yer gök bina oldu, her taraf site doldu. Sizce site yaşamı sıkıcı değil mi?
Ben mahalle kültürüyle büyümüş birisiyim. Kentlere gelip apartmanlara doluştuk. Çocuklar ve gençler buralarda asosyal oldular. Sitelerde yaşam hareketli, gençler birlikte spor yapıyor, oyun oynuyor. Sonra buluşup, tartışıyorlar. Farklı konularda sohbet ediyorlar. Dayanışma da var. Onun için siteler aslında demokrasinin gelişmesine katkıda bulunuyor. Bunda da bizim gibilerin emeği var.
ATAŞEHİR İNŞAAT FİRMALARI
Ali Ağaoğlu Kimdir, Ali Ağaoğlu'nun Hayatı
Ali Ağaoğlu Kimdir, Ali Ağaoğlu'nun Hayatı
ALİ AĞAOGLU HABERLERİ
Kendisine 'Yaşam mimarı" dese de aslında Ali Ağaoğlu, halkın gözünde hızlı konut üretim üstadı.
Paylaş: