MUSTAFA NAİM YAĞCI: “TEK AMACIMIZ HUZURLU VE BÜYÜK TÜRKİYE”

AK PARTİ ATAŞEHİR

Türkiye üzerinde son derece tehlikeli oyunlar oynandığını, AK Parti iktidarının dik duruşuyla, bütün planları bertaraf ettiğini belirten Ataşehir İlçe Başkanı Mustafa Naim Yağcı iddialı açıklamalar yaptı.

MUSTAFA NAİM YAĞCI: “TEK AMACIMIZ HUZURLU VE BÜYÜK TÜRKİYE”
Türkiye üzerinde son derece tehlikeli oyunlar oynandığını, AK Parti iktidarının dik duruşuyla, bütün planları bertaraf ettiğini belirten Ataşehir İlçe Başkanı Mustafa Naim Yağcı iddialı açıklamalar yaptı.

Ülkenin önünün açıldığını, daha büyük işlerin altına imza atılacağını kaydeden Başkan Yağcı, “Hamd olsun belirsizlikler ve kara günler geride kaldı. Türkiye’nin güçlenerek büyümesini hazmedemeyenlerin oyunları ayaklarına dolaştı. Bundan sonraki süreçte daha büyük ve emin adımlarla yolumuza yürüyeceğiz” dedi. 7 Haziran seçimlerinde vatandaştan aldıkları mesajı son derece dikkatli okuduklarını belirterek sözlerine başlayan AK Parti Ataşehir İlçe Başkanı Naim Yağcı, “Daha dikkatli adımlar atarak, daha önemli analizler yaparak toplumun isteklerine ve ihtiyaçlarına yönelik bir çalışma gerçekleştirdik. Dolayısıyla 1 Kasım seçimlerinde vatandaşlarımız hamdolsun beklenenin üzerinde bir teveccühle AK Partiyi tek başına iktidara taşıdı” dedi. 7 Haziran akşamından sonra milletin bir karamsarlık ve belirsizlik psikolojisine büründüğünü dile getiren Mustafa Naim Yağcı, “Bildiğiniz gibi 7 Haziran seçimlerinde milletimiz hiçbir partiye tek başına iktidar şansı tanımamıştı. Bunu fırsat bilen şer odakları derhal planlarını hayata geçirerek ülkeyi batağa sürüklemek için ellerinden gelen çabayı ortaya koymaya başladılar. Belirli kesimi kendi televizyon ve gazeteleriyle kara propaganda ve algı operasyonu yürütmeye başladılar, hatta terörü masum gösterir şekilde, terörü lanetlemekten imtina ettiler, terörü masum göstermekten dahi çekinmediler. Onlar böyle davranarak AK Partiye diz çöktüreceklerini ve ülkeyi ele geçireceklerini düşündüler” dedi. AK Partinin yaşanan olayları son derece dikkatli analiz ettiğini ve şer güçleri bertaraf etmek için elini taşın altına koyduğunu belirten Başkan Yağcı şöyle devam etti. “Söz konusu şer güçler, toplumun yumuşak karnı olan başta ekonomik değerleri ön planda tutarak, ardından da terör örgütlerini kendileri desteklemiyormuş gibi bir sürü iftira ve yalan haberler yaparak toplumu istedikleri tarafa yönlendirmeye çalıştılar. Gerçekleri çıplak gözlerle ayan beyan gören vatandaşlarımız onlara en güzel cevabı 1 Kasım seçimlerinde sandıklarda verdi ve oyunlarını başlarına yıktı” dedi.
 
TEK AMACIMIZ HUZURLU VE BÜYÜK TÜRKİYE
7 Haziran seçimlerinden sonra, çözüm sürecinin askıya alınması ve PKK’ya yönelik başlatılan operasyonlar 1 Kasım seçimlerine yönelik bir yatırım mıydı?” sorusuna aynı netlikte cevap veren Başkan Mustafa Naim Yağcı şöyle konuştu. “Herkes bilmelidir ki AK Parti toplumun talep ve ihtiyaçlarından doğan, toplumun içinden çıkmış bir partidir. Türkiye’de iktidar olmak, hele iktidarda bu kadar uzun süre kalmak takdir edilmelidir ki kolay bir durum değil, çok zordur. Geçen yıllar içerisinde partimizin bir miktar yıpranmış olması son derece doğaldır. Ancak biz kendisini yenilemeyi bilen, gücünü milletten alan Türkiye’nin en kurumsal ve en büyük partisiyiz. Çünkü biz milletin kendisiyiz. Ancak 7 Hazirandan önce toplumu ve toplumun taleplerini tam anlamıyla okuyamadığımızı da kabul etmek durumundayız. Özellikle uzun ve kesintisiz tek başına iktidar sürecinin getirmiş olduğu doğal yıpranma sürecine muhalefetin ve Ak Parti karşıtlığında gizlenen Türkiye karşıtlarının da kara propagandasının eklenmesiyle, belki bize yıllarca destek veren dostlarımızla bile aramızda bir mesafe oluştu. Aslında bu mesafenin oluşmasına izin vermemeliydik. Ancak Türkiye ve AK Parti üzerine o kadar çok oyun oynandı ki gerçekten bir yerlere yetişmekte bazen yetersiz kalabildik. Dolayısıyla bize kızan, küsen birçok arkadaşımız, dostumuz, partilimiz ve vatandaşlarımız oldu. Bir taraftan ülkenin geleceğini kurtarmak için mücadele ederken, bir taraftan da şer güçlerle mücadele ettik. Yıllarca “Türkiye huzur bulsun, artık kan akmasın, analar bir daha evlat acısıyla yanmasın, gözyaşı dökmesin istedik. Ne var ki, bizim bu kadar halisane attığımız adımlara aldığımız karşılık çok acı oldu. Terör örgütü PKK yeniden silaha sarıldı ve kan akıtmaya başladı. HDP’li Belediyeler devletin iş makinelerini terör örgütlerinin emrinde çalıştırdı. Asfaltların altına tonlarca bomba yerleştirerek vatan evlatlarını şehit etti. Özellikle yataklarında uyurken başlarından vurularak iki polisimizin şehit edilmesi bardağı taşıran son damla oldu” şeklinde konuştu.

SEÇİM YATIRIMI DİYENLERETOKAT GİBİ CEVAP OLACAK
AK Partinin seçim beyannamesinde çözüm sürecinin devam edeceği bildirgesi olduğuna yönelik sorduğumuz soruya da aynı içtenlikle cevap veren Başkan Yağcı şunları söyledi. “Öncelikle bir yanlış anlamayı düzeltelim. Biz çözüm sürecini PKK’yla yürütmedik. Her ne kadar bir takım görüşmeler devletin yetkili birimleri tarafından gerçekleştirildiyse de, ne İmralı ne PKK ne de HDP çözümün tarafıydı. Çözümün tarafı da muhatabı da orada yaşayan kardeşlerimiz, vatandaşlarımızdır. Elbette çözüme gitmek için, meselenin tüm yönleriyle ele alınabilmesi ve sağlıklı bir sonuca kavuşabilmesi için her kesimle ve herkesle görüşme yapmaktan doğal bir durum olamaz. Topluma, kendilerini Kürtlerin temsilcisi olduklarını iddia edenler olduğu için, belki böyle bir algıya yol açmış olabilir. Konunun altını tekrar çizmek istiyorum, Ne İmralı ne de HDP çözümün tarafı değildir. Biz sadece doğudaki Kürt kardeşlerimizle batıda yaşayan vatandaşlarımız arasındaki uçurumları gidermek, herkesin daha özgür, daha demokratik ve aynı haklara sahip olarak yaşamasını amaçladık. Bugün bazı muhalif kanatların; “Çözüm sürecinin bitirilmesi 1 Kasım seçimleri için yatırımdı. Seçimlerden sonra yine devam ettirilecektir.” İfade ettiklerini yönelttiğimiz Yağcı; bakın seçimler biteli 1 ay oldu. Hala PKK’ya göz açtırmıyor, inlerini başlarına yıkıyoruz. Bunların kökü kesilene kadarda operasyonlar kararlılıkla devam edecektir. Ancak Kürt kardeşlerimize yönelik verdiğimiz sözlerin sonuna kadar da arkasındayız. Bunun için de hem söylemlerimizi, hem icraatlarımızı tamamen değiştirdik. Artık süreç “milli birlik ve kardeşlik” süreci olarak işliyor. PKK ile Kürt kardeşlerimizi birbirinden ayırmak gerekiyor. Devletin öncelikli görevi toplumun can ve mal güvenliğini garanti altına almaktır. Bakın, kendilerini Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak lanse etmeye çalışan PKK en çok kimi katlediyor? Temsilcisi olduğunu iddia ettikleri Kürtleri, peki bunun ortaya attıkları iddialarla bağdaşır bir tarafı var mı? İşte bu yüzden biz birilerinin iddia ettiği gibi PKK’yı karşımıza muhatap almadık, almayız. Milli birlik ve kardeşlik projemizde de tek muhatabımız millet olacaktır” dedi.

KUSURU KENDİLERİNDE ARASINLAR
Türkiye’nin köklü partilerinden olduğunu iddia edenlerin 40 -50 yıldır toplumun sorunlarını çözmekte yetersiz kaldığını, her zaman toplumla aralarına mesafe koyduklarını, vatandaşın sesine kulak tıkadıklarını ve onları anlamadıklarını iddia eden Başkan Yağcı, “Onun için de bu ülkede iktidar olma şansları hiçbir zaman olmadı bu gidişle olmaları da mümkün değil. Onlar yalan dolan iftira ve karalamalarla AK Partiye sataşacaklarına şapkalarını çıkarıp önlerine koysunlar ve hatayı kendilerinde arasınlar” dedi.

O KADAR ÇOK BAĞIRDILAR Kİ, SESİMİZİ DUYURAMADIK
7 Haziran 1 Kasım tarihleri arasında başkanlık sisteminin hiç tartışılmadığını, hatta telaffuz bile edilmediğini, ancak 1 Kasım seçimlerinin hemen akabinde hararetli bir şekilde yine gündem konusu olduğunu sorduğumuz M. Naim Yağcı sorumuza şöyle cevap verdi. “Muhalefet partileri bu sistemi öyle bir eveleyip geveledi, öyle bir noktaya taşımaya çalıştılar ki, vatandaşlarımız neredeyse başkanlık sistemini vatanın bölünüp parçalanması olarak algılamaya başladı. Gerçi bizde ısrarla istediğimiz ve Türkiye’nin geleceği için elzem olan bu sistemi vatandaşlarımıza anlatmakta yetersiz kaldık. Daha doğrusu o dönemde muhalefet o kadar yüksek sesle çığırtkanlık yaptı ki, bizim sesimiz onların bağırtısının yanında duyurmakta zorlandık. Yine yalan yanlış ifadelerle halkın gözünü korkutmayı seçtiler” dedi. Başkanlık sisteminin hiçbir zaman vatanın bölünüp parçalanması anlamına gelmediğini, AK Partinin tek bayrak, tek vatan ilkesinden hiçbir zaman taviz vermediğini ve vermeyeceğini dile getirerek sözlerine devam eden Başkan Yağcı sözlerini şöyle sürdürdü. “Biz daha güçlü bir meclis, daha güçlü ve gerçek anlamda birbirinden bağımsız yasama, yürütme ve yargı sistemi istiyoruz. Bugün baktığınız zaman hangi vatandaşımız yasamanın, yargıdan ya da yürütmeden bağımsız adım attığını rahatlıkla söyleyebilir? Hâlbuki anayasamızda bu kurumların tamamen birbirinden bağımsız faaliyet göstermesi öngörülmüştür. İşte başkanlık sistemi hayata geçirildiği zaman bu üç önemli unsur gerçek manada birbirinden bağımsız hareket etmek zorunda kalacaktır. Daha güçlü bir iktidar ve daha güçlü bir devlet yapısı ortaya çıkacaktır. Anayasa yapmak, anayasa maddelerini dilediğiniz şekilde değiştirmek şimdiki gibi kolay olmayacaktır. Devlet uluslararası arenada daha saygın bir konuma yükselecektir. Ayrıca başkanlık sisteminde başarısız olma gibi bir şansınız kesinlikle olmayacaktır. Diyelim ki başarısız bir yönetim sergilediniz, ikinci bir şansınızın bu sistemde olması mümkün değildir” dedi.

ER, YA DA GEÇ MUTLAKA…
Er ya da geç Türkiye’nin başkanlık sistemine geçeceğini iddia eden AK Parti Ataşehir İlçe Başkanı Mustafa Naim Yağcı şöyle devam etti. “Türkiye’nin arzulanan medeniyetler seviyesine yükselebilmesi için başkanlık sisteminin elzem olduğunu düşünüyoruz. Türkiye artık eski Türkiye değil. Vatandaşlarımız artık daha çok okuyor ve daha çok araştırıyor. Artık daha fazla öğrenme arzuları var. Bizler bu noktada daha verimli çalışıp toplumumuza bu sistemi en ince detaylarına kadar anlatacağız. Doğruları öğrenen vatandaşlarımız da bizim ne kadar haklı olduğumuzu mutlaka anlayacaktır” diye konuştu.

TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE

Sözlerinin sonunda halka seslenen Ataşehir İlçe Başkanı Mustafa Naim Yağcı; “Öncelikle 1 Kasımda bizlere gösterilen teveccühe bir defa daha teşekkür ediyorum. Gücünü milletten alan partimiz ülkemize en güzel olanı vermek için daha büyük çabalar ortaya koyacaktır. Bugüne kadar olmaz, yapılamaz, imkânsız dedikleri işlerin altına imza attık. Artık Türkiye’nin karanlık günleri çok gerilerde kaldı. Artık ülkenin önü ardına kadar açılmıştır. Bizlere gösterilen güvene layık olmaya çalışacağız daha büyük, daha güçlü bir Türkiye için elimizi değil, başımızı dahi taşın altına sokmaktan çekinmeyeceğiz. Her şey Türkiye için, her şey milletimiz için” diyerek sözlerine son verdi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.