Recep Kenan/Ataşehirweb.com

Başbakanlık Baş Danışmanı Yiğit Bulut, Ataşehir Zübeyde Hanım Öğretmen Evi'nde Ak Partililer ve Ataşehirlilerle yakın tarihi ve 'Demokratikleşme Paketi'ni konuştu.

Büyük ustadan getirdiği selamı salona ileten Yiğit Bulut,”İnşallah iyi haberlerinizi bekliyor.”dediğini de vurgulayarak Başbakan Erdoğan’ın  Ataşehir’den seçimlerle ilgili beklentisini dile getirdi. 

FOTO GALERİSİ İÇİN TIKLA

Nimetullah Topu başkanlığındaki Ak Parti Ataşehir İlçe Yönetimi tarafından Zübeyde Hanım Öğretmenevi’nde yapılan bir organizasyonla Ak Parti Ataşehir İlçe yöneticileri, Belediye Meclisi üyeleri, Ak Parti mahalle temsilcileri ve yöneticileri, Mahalle muhtarları, partililer ve Ataşehirlilerin katıldığı katılımcılara, Başbakanlık Baş Danışmanı Yiğit Bulut tarafından ağırlıklı olarak ; yakın tarih ve “Demokratikleşme Paketi”nin konuşulduğu bir konferans gerçekleştirildi.   

Açıklanan paket üzerinde konuşmasına başlayan Yiğit Bulut;” basında olumlu yorumlar da var. Ama, ‘içinde hiç bişey yok. ’gibi ifadeler de var.”diyerek basının açıklanan paket üzerindeki görüş ayrılığını vurguladı.   

“Adam Gibi Adam” olmayı, adam gibi adamdan öğrendim ben.”diyen Yiğit Bulut; “1980’de babamı götürenleri bulacaksak, “Büyük Usta”nın sayesinde bulacağız.”diyerek darbelerin açığa çıkma olasılıklarına işaret etti.

PAKETTEKİ BİR CÜMLE İÇİN BAŞBAKAN ASILDI

“Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı paketteki bir cümle için bu ülkede Başbakan asıldı. Bu paketteki bir cümle için bu ülkenin orgeneralinin helikopteri düşürüldü.”diyerek “Demokratikleştirme Paketi”nin içeriği ile ilgili görüş belirten Yiğit Bulut; İktidarlarının onuncu yılında bu ülkenin bütün liderlerinin yalnızlaştırıldığını iddia etti.

Yedi ağaç kestiler diye gezi olaylarının patladığını belirten Bulut, zamanlamaya dikkat çekerek Başbakan Erdoğan’ın iktidarının on birinci yılı olduğunu hatırlatarak, gelişmelerde yerleşik düzenin aktörlerinin etkisi olduğunu iddia etti. 

28 Şubat’ın askeri kanadının değil asıl sivil aklının önemli olduğunu ifade eden Bulut, Başbakan Erdoğan’ın kararlı duruşunun girişimin başarısını engellediğini vurguladı. 

33 YILDIR BİZİM BABAMI GÖTÜRENİ ARIYORUM

12  Eylül darbesinde babasını götürenleri unutamadığını  İfade edip, “Ben 33 yıldır bizim kapıya gelerek babamı götüreni arıyorum.”dediği konuşmasını özetle şöyle sürdürdü;

ANLAŞAMA İMZALAMADIĞI İÇİN BAŞBAKAN ASILDI

Bir akşam telefon geldi. İmzala… İmzala… Yalnız adam gelen telefonları dinlemedi. Anlaşmayı imzalamayarak “İMF ile işimiz bitmiştir.”diye konuştu. Bu ülkede, İMF ile anlaşama imzalamadığı için Başbakan asıldı tarihte. İMF ile imzalanan anlaşma sonrasında 642 milyon TL ödedi bu ülke.

Bütçe 140 katrilyon, 70 katrilyon faiz.  70 katrilyon halka. Bu 70 katrilyonun da büyük kısmı 5 bin kişinin.

MONTAJ SANAYİ ÜZERİNDEN BURJUVA KURULDU.

Egemen güçleri 1900’lü yılların başlarında imparatorlukları sonlandırıp ulus devletleri kurdular. 1923’te kurulan Türkiye cumhuriyetinin lideri Mustafa Kemal Atatürk iktidarının 10. Yılında izole edildi. 1933’ten itibaren trilyonlarca dolar halkın cebinden bu yana gitti. Egemen güçler tarafından bu ülkede montaj sanayi üzerinden burjuva kuruldu. Daha sonra da kendi medyalarını ve finanslarını ürettiler.

Egemen güçlerin kuralları dışına çıkarak anlaşma imzalamayan Menderes, Dünya Bankası Raporu’nu imzalamayan Ecevit iktidarlarını yaşatmadılar. 

“ADAM GİBİ ADAM” OLMAYI, ADAM GİBİ ADAMDAN ÖĞRENDİM

“Adam Gibi Adam” olmayı, adam gibi adamdan öğrendim ben. 1980’de babamı götürenleri bulacaksak, “Büyük Usta”nın sayesinde bulacağım.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanlara bakınca darbe ramaktan dönmüş. Büyük usta 10 yıl yerleşik düzene karşı savaştı. 2. 10 yıl bizim için ilk on yıldan daha önemli.  İstanbul’a finans merkezi yapmakla olmaz. Finans merkezinin içini doldurmak lazım. Biz burada finans merkezini kurarsak Londra düşecek.

Önümüzdeki 20 ay çok önemli. Gezi olayları, maçlar, provokasyonlar ve fiziki ortadan kaldırmalar yaşanabilir. 76 milyon ülke çalışıp 5 bin kişiye 70 milyon TL faiz ödüyorsa bunu çok iyi düşünmemiz, analiz etmemiz lazım. Yerleşik düzenin aktörleri varlıklarını korumak için bu ülkeyi yakarlar.

TSK yerleşik düzenin aktörlerinden değildir. Anadolu’dan, köyünden gelen insanlardır çoğu onların.TSK’nın içindeki unsurlardır yerleşik düzenin aktörleri. Kendi dininden korkan bir ülke düşünün; bu olmaz. 

Son gelişmelerle gerçek bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. Yerleşik düzenin unsurlarını yok ediyoruz.

Televizyonlarda yayınlanan dizilere bakıyoruz; mutfakla harem arasında geçiyor padişahın hayatı. Benim atalarım böyle olamaz. Çizgi film içerisinde Darvinist unsurlar var. Psikolojik hareket çerçevesinde yapılan diziler, filimler bunlar.

Kıbrıs Barış Harekatının altında imzası olan Erbakan ve Ecevit itibarsızlaştırıldı küresel aktörler tarafından. Çünkü yapılan Kıbrıs Barış Harekatı küresel aktörlere rağmen yapılmıştır. 

Biz binlerce yıldır bu topraklardayız. 1923’ten önce de buradaydık. 1071’in öncesinde de buradaydık.  Binlerce yılık atalarımızdan Osmanlı, din ile sosyal hayatı dengeleyen en önemli devlettir.  

 Emperyalist değil, Emperyal bir Türkiye yaratmalıyız. Ortadoğu, Ortaasya, Balkanların yönetileceği bir Türkiye yaratmalıyız. 

“Bir adam ölmeyi göze aldığı için bu gün biz buradayız.”diye darbeye karşı Erdoğan’ın mücadelesini vurgulayan Yiğit Bulut, Başbakan Erdoğan’ın Lübnan’da Hizbullah kontrolündeki alana giremeyen kendi başbakanlarına rağmen korkusuzca gidip bölgede ziyareti gerçekleştirdiğini anlattıktan sonra kendisinin de ziyarette Başbakan Erdoğan’ın ekibinde olduğunu vurgulayarak; “Ben Sayın Başbakan’ın arkasından giderken başıma gelecek her şeye razıydım. Cesur olmayan, inanmayan bunu yapamaz. ”diye konuştu.

“Cesur olamayan,inanmayan Ortadoğu’nun lideri olamaz.”diye Erdoğan’ın Ortadoğu’nun liderliğine işaret edip,Demokratikleşme Paketi açıklamasını; “Ben yarı özgürüm, çocuğum tam özgür olacak.”diye değerlendirdi.