Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul 4. Olağan İl Kongresini Türk Telekom Arena'da gerçekleştirilecek. 100 bin kişinin katılmasının hedeflendiği 27 Mayıs'taki kongre öncesinde Haber 7'yi ziyaret eden İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Açılışında Başbakan Erdoğan'ın yuhalandığı Olimpiyat Arena Stadı'nda kongre yapmanın bir rövanş olduğu iddialarını da yanıtlayan Babuşcu, "Tam aksine bizim bu çalışmamız Galatasaray camiası ile de yeniden bir kucaklaşmaya belki vesile olacak." dedi.

Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan, Yayın Koordinatörü Osman Ateşli ve Haber 7 Editörü Ersin Çelik'in sorularını yanıtlayan Babuşcu, 2014'de yapılacak yerel seçimlerde İstanbul için ne kadar oy hedeflediklerini de ilk defa açıkladı. Babuşcu "Sayın Başbakanımıza da henüz iletmediğimiz hedef yüzde 55. Bu aynı zamanda 12 Eylül 2010'daki referandumda İstanbul'da alınan "evet" oylarının oranıdır" dedi.

AK Parti'nin yerel seçimlerde Avcılar ve Büyükçekmece ilçelerinde seçimleri kazanarak hizmet hattını birleştireceklerini de kaydeden Aziz Babuşcu, Kadıköy, Beşiktaş ve Bakırköy gibi CHP'nin kalesi olan ilçelerde seçim kazanamamalarının "seçmenlerin ideolojik tutumundan" kaynaklandığını söyledi.

GALATASARAYLILARLA BÜTÜNLEŞECEĞİZ

Stadyumda kurultay yapma fikri nereden çıktı?
4. Olağan Kongre dönemimizi ilçelerde büyük bir coşku ve demokrasi şöleni içerisinde geçirdik. Her ilçemizin kongresini o ilçenin en büyük salonunda yapmaya çalıştık, teşkilatlarımız salonlara sığmadı. İl kongresine geldiğimizde de, hem motivasyon hem de bütün teşkilat üyeleri ile beraber bir görüntü verebilme anlamında en uygun yer neresi olabilir diye düşündük. Türk Telekom Arena yeni bir stat, çok konuşulan bir stat, farklı yönleriyle toplum gündemine gelmiş bir stat, o zaman orada yapmalıyız diye düşündük. 100 bin kişi üzerinden bir planlama yapıyoruz. Sahayı da boş bırakmayacağız, delegelerimiz, özürlüler, nitelikli sivil toplum kuruluşları ve protokol dediğimiz 6-7 bin kişiyi de sahaya alacağız.

Malum, açılışında Başbakan’ın yuhalandığı yer Türk Telekom Arena… Bu programın da rövanşı olduğu iddia edildi…
Hayır, asla böyle bir şey söz konusu değil. Biz hiçbir konuda rövanşist olmadık. Kaldı ki orada Galatasaray camiası çok büyük bir camia… Statta çok küçük bir grubun -ki bu her yapılaşma içerisinde olabilir-, provakatif tavrını genele şamil gibi değerlendirerek rövanşist bir yaklaşım asla söz konusu değil. Tam aksine bizim bu çalışmamız Galatasaray camiası ile de yeniden bir kucaklaşmaya belki vesile olacak.

Siyasi anlamda da Ak Partinin gövde gösterisi olarak yorumlanıyor…

Öyle bir niyetimiz yok. Biz ilçelerde yaşadığımız ve salonlara sığmayan bu heyecanı Sinan Erdem Salonunda da yapabilirdik ama sığmayacaktık, zorluk olacaktı, stat bizim için en uygun zemindi. Bizim kongrelerimiz aynı zamanda bir şölendir, bir bayramdır. Bir organizasyonu, ulaşımından güvenliğine, saha içi organizasyonundan görsel tanıtımına kadar nasıl yapılabildiğini de aynı zamanda kurumsal olarak gösterebileceğimiz bir mekân olacak Arena Stadı.

HEDEFİMİZ YÜZDE 55

2014 seçimlerine hazırlık dediniz…
Referandum çalışması bizim için çok önemliydi. Bir siyasi parti, teşkilat mantığı ile değil, bir sivil toplum örgütü gibi çalıştık, tarafgirliğimiz olmadı. Bunun için de ortaya çıkan yüzde 55’lik İstanbul sonucunun akabinde, arkadaşlarımıza hemen şunu söyledim; Bu Ak Parti’nin oyu değil. Ama bütün bu ötekileştirme, bloklaştırma, ideolojik propaganda zeminine rağmen İstanbul’un yüzde 55’i “evet” demişse, bu aynı zamanda Ak Parti’nin de oyu da olabilir.

Önümüzdeki seçimlerde hedefi yüzde 55 mi?
Bu bir hedeftir bizim için ve buraya yaklaşabildiğimiz oranda kendimizi başarılı kabul edebiliriz ancak. Evet, hedefimiz asgari ulaşmamız gereken oran  yüzde 55. Bunu Sayın Başbakanımıza da henüz deklare etmedik.  İstanbul İl Başkanı olarak bunu İstanbul teşkilatlarına bir hedef olarak koydum. Bu oran bizim için asgari bir sınırdır, hedefimiz de orayı yakalamaktır.

Teşkilatlar hazır mı bu hedefe?
Müthiş bir teşkilatım var benim. İlçe başkanlarımızın her birisi pırıl pırıl, bu ideale inanmış, bir dava bilinci ile sorumluluğunu kulanmış, medeniyet kaygısı duyan, vicdan sızısıyla gelecek endişesi taşıyan bir teşkilat. Kadın kollarım, gençlik kollarım, ilçe başkanlarım aynı şekilde ve bu müthiş bir şeydir. Ben böyle bir teşkilatla bu motivasyonu, bu heyecanı, bu paydaşlığı yakalayabildiğim için kendimi çok mutlu addediyorum. Bu anlamda siyaseten elde edebileceğim en büyük payedir bu, ötesi yok bu bana yetiyor. Böyle bir teşkilat ile kongremi statta 100 bin kişiyi hedefleyen heyecanla yaparsam, bu motivasyonu 2014’e de taşırım. 2014 için İstanbul’da, büyük şehir başkanlığını kazanmak gibi bir mütalaam yok. Bununla ilgili ben konuşmam da zaten…

İstanbul’u kaybetme korkusu yok ama bir de alınamayan ilçeleri var…
Evet.. Bu güne kadar Ak Parti Yerel Yönetim hizmet çıtası ile buluşamamış ilçelerimiz var. Bu ilçelerimizi Ak Partimizin hizmet kaliteleriyle marka değeri ile buluşturmamız lazım. Avcılar, Beylikdüzü ve Büyükçekmece hattını tamamlayıp bitirmemiz lazım. Bunu söylediğimde bana diyorlar ki başkanım Silivri’yi Çatalca’yı söylemediniz, niye söyleyeyim Silivri ve Çatalca zaten bizimdi, Ak Partili belediyeler zaten burada vardı. Şu ya da bu şekilde stratejik hata veya başka gerekçelerle buraları kaybettik bunu almak benim oradaki teşkilatımın boynunun borcu zaten, bunu konuşmuyorum ben ama benim için o hattı tamamlamak 2014’ün o bölgedeki hedefleridir.

ATAŞEHİR’İ CHP ALMADI BİZ VERDİK!

2009’da kaybedilen ilçeler için ne düşünüyorsunuz?
Mesela Ataşehir benim içimde bir yaradır. Ataşehir’i biz o süreçte stratejik bazı hatalar sebebi ile teşkilat dinamitlerimizin bazı zaafları sebebiyle kaybettik. Orada CHP seçimi almadı, biz verdik. Onun için Ataşehir, benim o günden itibaren içimde bir ukdedir ve çözülecek. Zaten Ataşehir’de belediyecilik hizmeti anlamında bir şey yok bir temsil yok. Onu orada yaşayan insanlar görüyorlar ve yaşıyorlar. Bizim o anlamda bir şey söylememize gerek yok. Herkes kendi hesabına çalışan bir mantık içerisinde belediyecilik yapıyor, böyle bir şey olmaz. Her gün Ataşehir ile ilgili olarak gazetelere yansımış bir olayı okuyoruz, görüyoruz. Oradaki teşkilatımın ki çok başarılı bir ilçe başkanım var Nimetullah Topu, iyi bir yönetimi var, kadın kollarım, gençlik kollarım buna inanmış, Ataşehir Ak Partili yerel yönetim hizmet çıtasıyla hem göğüs göğüse gelecek hem de o marka değerini orada hissederek yaşayacak.

CHP’nin İstanbul’da kaleleştiği 3 ilçe var; Kadıköy, Bakırköy ve Beşiktaş… AK Parti bu ilçelerde neden başarılı olamıyor?
Türkiye’de seçmen profillerinin davranış biçimlerini doğru okumak lazım. Kadıköy’de seçmen profili, davranış biçimi bir hizmet algısına dayalı olarak değil, ideolojik gerekçelerle iradesini ortaya koyuyor. Bakırköy’de de kısmen böyle. Yani tabir ne kadar doğru olur bilmiyorum ama ya kardeşim yanlış yapan benim adamım ve benim yanlışım gibi bir anlayış var. Yer yer basına da yansıyan yolsuzluk iddiaları ve benzeri söylemleri, kendi içerisindeki kavgalarına rağmen seçmen gidip aynı tercihi yapıyorsa; burada ideolojik bir gerekçe vardır. Siyasi, yani hizmetin önüne geçen ideolojik bir gerekçe var.

AK Parti bu gerekçeleri aşamıyor mu?
Çok zor… Bu gerekçeyi siz değiştiremezsiniz.

Neden?
Şunun için değiştiremezsiniz; insanın kendi düşüncesine vurduğu prangayı kendinden başkası kaldıramaz. Şartlanmış bir ideolojik duruşu, tavrı siz değiştiremezsiniz. Bizim orada yapmaya çalıştığımız şey şudur; bu davranış biçiminin doğru olmadığı, ön yargılı bir şekilde baktıklarını anlatmak. Bir düşünürün sözü çok hoşuma gider “Özgürlüğün en büyük düşmanı, halinden memnun kölelerdir!” diyor. Bunu her şekilde çeşitlendirebilmek mümkün yani böyle bir talep yoksa böyle bir ihtiyaç duymuyorsa mevcut hali statükosunu kanıksamış, benimsemiş ve ben bundan kıpırdamam diyorsa onun halini değiştirme konusunda yapılabilecek pek fazla bir şey yok. Bizim Kadıköy, Beşiktaş, kısmen Bakırköy noktasında yapacağımız şey, buradaki ön yargıyı kırmaya dönük diyalog kanalları oluşturmak, iletişimi canlı tutmak ve kendimizi ifade edebileceğimiz zeminleri oluşturmaktan ibarettir.

Kadıköy, Beşiktaş ve Bakırköy’deki teşkilatların durumu, çalışmaları ne halde?
Her ilçemizde, teşkilatımızda olduğu gibi… Şu anda Kadıköy teşkilatımız, kendisini 2014’e inandırmış, kilitlemiş durumda. Gidin Kadıköy teşkilatımızın her gün bir etkinliğini bir faaliyetini görürsünüz. Bir kıpırdanma var orada bu çok güzel bir heyecandır.

Algıların değişmesinde bir kıpırdanma var mı?
Büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum, var. 2009 yerel seçimleri öncesinde İstanbul’da seçmen profillerine dönük bir çalışma yapmıştık. Ak Partiye mesafeli duran seçmen profilleri kim, bu mesafeli duruşlarının gerekçeleri ne, bu gerekçeleri nasıl dönüştürebiliriz diye… Akademik bir çalışmaydı. Mesela ideolojik ön yargılı seçmen profilinin bizi hiç dinlemeye bile tahammülü yokken, muhatap dahi olmak istemezken, bunu büyük ölçüde aştık.

Bu kitleyle ilişiminizde neler değişti mesela?
Özellikle üst gelir grubunun bulunduğu güvenlikli sitelere giremiyorduk. Elinde AK Parti broşürü olan bir arkadaşımızın siteye girdiği bilgisi alındığında operasyon başlıyordu buralarda. Bunu aştık mesela, şimdi rahatça girip çıkabiliyoruz. Şimdi buralar “biz böyle bilmiyorduk” diyen seçmen profilleri haline geldi. Bu ön yargıyı kısmen kırdığımız en azından nötr hale gelmiş tablolar ortaya çıkmaya başladı. Bize yine oy vermiyorlar ama ideolojik duruşları yumuşadı. Özellikle güvenlikli sitelerin yoğun olduğu Çekmeköy gibi ilçelerde, belediye başkanlarımız köprü görevi gördü bu sitelere belediye başkanlarımız aracılığı ile ulaştık. Oralarda toplantılar yaptık ve bu ideolojik anlamda katı ön yargı büyük oranda esnedi, yumuşadı en azından karşı karşıya oturup konuşabiliyoruz. Bu Türk demokrasisi açısından önemli bir şeydir. Türkiye’nin geleceği açısından önemli bir gelişmedir diye düşünüyorum.
Kaynak : haber7.com

Güncelleme Tarihi: 10 Mayıs 2012, 23:03