AFET ACİL DURUMLAR VE SİVİL SAVUNMA

AFET ACİL DURUMLAR VE SİVİL SAVUNMA

Afet ve Acil Durumlara ne kadar hazırız, bu konu da bir sorgulama yapmalıyız.

Bir 17 Ağustos depremi anma programını daha geride bıraktık. Afet ve Acil Durumlara ne kadar hazırız, bu konu da bir sorgulama yapmalıyız. Ülkemiz Afet ve Acil durum kuşağında bir ülkedir. Dünyada en fazla Afet Acil Durum olayı yaşanan ülkelerin başında gelmektedir. Hazırlıklar yapılıyor ama yeterli değil, sürekli halkın ve kamuoyunun gündeminde tutmakta yarar var.

Özelikle; Marmara ve İstanbul gibi bir metropolde büyük bir depremin etkisi çok yıkıcı olur. Neler yapılmalıdır gibi bir sorgulama yaparsak öncelikle; eğitim ve bilinçlendirme ile başlanılmalıdır. Kentsel dönüşüm hızlandırılmalıdır. Kentsel dönüşümde ada bazlı bir uygulama yapılmalı. Vatandaşlar mağdur edilmemeli, hakları korunmalı, kata kat, m2'ye m2 tam olarak verilmeli.

Belediyeler ve Kaymakamlıklar bu konuda daha fazla inisiyatif almalıdır. Halkı mahalle mahalle, köy köy hazırlamaları gerekir. Hazırlıklar yapılıyor ama yeterli değil. Yine de bu konuyu önemine binaen sürekli halkın ve kamuoyunun gündeminde tutmakta yarar var. 6 şubat depremi sonrasında Afet ve Acil Durum Eğitim çalışmaları yoğun bir şekilde çalışmalar devam ediyor. İl ve İlçelerde Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri oluşturuluyor. Uygulamalı tatbikatlar geniş bir katılımla devam ediyor ama yine ’de sürekli hale getirilmelidir.

Önleyici eğitim çalışmalarına ve tatbikatlara daha fazla ağırlık verilmektedir. Dünyada ve Ülkemizde meydana gelen depremler, küresel ısınma, ekolojik sistemde değişimler ve mevsimsel iklim değişikliklerin dolayı ülkemizde sel, heyelan, toprak kayması, yıldırım, hortum, çığ gibi olaylar ve yangın, kimyasal olaylar gibi yapay afetlerde artışlar yaşanmaktadır.

EM-DAT verilerine göre, tüm dünyada doğal afetler 1980 öncesine göre üç kat artış göstermektedir. Ülkemiz, tektonik kuşakta yer aldığından deprem kaçınılmaz afet olarak karşımıza çıkmaktadır. Afet ve acil durum riskinin fazlası olması nedeniyle kısa, orta ve uzun vadeli afet planlaması yerel, bölgesel ve ulusal olarak yapılmalıdır.

Toplumsal afet bilincini artırmak için yazılı, görsel, radyo ve sosyal medya ile yerel, bölgesel ve ulusal medya da eğitici programlar ve kamu spotu gibi iletişim, video, resim gibi bilgilendirici reklam ve tanıtım programları yapılmalıdır. Daha fazla eğitim ve bütün kurumların katılımı ile tatbikatlar yapılmalıdır.

Afet ve Acil Durum mevzuatında kamu, özel ve özerk kurumlar ile gönüllü teşekküllerin işbirliği artırılmalıdır. İlköğretimden itibaren eğitimler verilmelidir. Bütün kamu ve özel kuruluşlar afet planı hazırlamalıdır. Deprem ve ilkyardım çantası hazır edilmeli. Her ailede aile afet planı yapılmalıdır. Yangınlar, can ve mal kaybına sebep olmakta ve özellikle sanayi tesislerinde yaşanan olaylar ülke ekonomisini ciddi olarak olumsuz etkilemektedir.

İnşaat teknolojilerinde meydana gelen yenilikler ve akıllı şehircilik projelerinin uygulama ve entegrasyonu çok önemli, özellikle proje onay aşaması ve öncesinde zemin etütleri büyük önem arz etmektedir. Bölgesel olarak risk içeresin olaylar ve nedenleri belirlenmeli ve çözümler üretilmelidir. Dere yatakları kesinlikle yerleşime kapatılmalıdır. Bu konuda ilçe, il ve büyükşehir belediyeleri, il özel idareleri ve kaymakamlıklar, üniversiteler ve valiliklere ve ilgili bakanlık ve merkezi kurumlara önemli görevler düşmektedir.

BM afet riskleri azaltılması için düzenlenen Sendai Konferansı 2015-2030 kararlarında ülkemizin de imzası var. Bu kararlarda devlet ve yerel yönetimlerin STK’ları bu konu da destekleyeceği kararı var. Bu konu da STK’lar daha fazla desteklenmelidir. Acil Durum ve Afetler ile ilgili kurumlar arasında işbirliği geliştirilmeli. Acil Durum numarası tek numara uygulaması ülke genelinde uygulamaya geçirilmelidir.

AFAD, İtfaiye, AKOM, UMKE, Hızır Acil, Milli Eğitim, Müftülükler, Emniyet, Jandarma, Sahil Güvenlik, Arama Kurtarma Dernekleri, Gaz, Elektrik, Su ve Zehir Danışma gibi kurumlar ortak komuta santralden yönlendirilmelidir. Tarih tekerrürden ibaret değildir. Hatalar tekerrürden ibarettir. Bölgesel riskler azaltılmalıdır. Özellikle; Ege ve Akdeniz'de orman yangınları ve her yağmurda Karadeniz bölgesinde bir il, ilçe yada köyde sel veya heyelan yaşanmaktadır.

Ülke olarak Afet ve Acil Durumları kronik sorun olmaktan çıkarmak için kalıcı çözümleri uygulamaya geçmek mecburiyetindeyiz. Türkiye Afet Müdahale planı(TAMP) güncellenmektedir. Ayrıca masabaşı ve saha tatbikatları yapılmalıdır. Olası ani bir savaş durumuna göre Sivil Savunma hazırlıkları yapılmalıdır. Sığınaklar gözden geçilmeli, uzun ömürlü yiyecek ve su stok edilmelidir. AFAD ve İtfaiye Gönüllü Projesi geliştirilmeli, mevzuatta yer verilmeli, yasal düzenleme yapılmalı. Afetler yaşanmadan önce bütün hazırlıklar tamamlanmalıdır. Bizlerde katkı sunmaya ve üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

Şener Mengene
Strateji Enstitüsü Başkanı

YORUM EKLE