YALAN DÜNYA

YALAN DÜNYA


Yıllardır insanları dinlerim. Mutsuzluklarını, hayatlarındaki olumsuzlukları paylaşır, anlamaya çalışırım. İnsanların hikayelerini değil, o hikayeyi yaratan insanın özünü duymaya çalışırım. Kendi kendilerine sormadıkları, soramayacakları soruları sormaktır işim. Olayları değil, duyguları duyar ve onları konuşurum. Hayatlarında değişiklik yaratmak isteyen insanlarla görüşürüm. Sürekli olarak başlarına gelenlerden yakınanları dinlerim. Her birey kendi hikayesindeki olumsuzlukların pek çoğunun, hatta hepsinin, tek bir nedenden kaynaklandığını genelde görmez. Başına neden bunların geldiğine yakınmaktan başka bir şey görmüyordur gözü. Nedense hiç kimse yaşadıklarının kendi seçimi olduğunu, tüm bunları kendisinin hazırladığını ya fark etmez ya da fark etse de kabul etmez.

Hayat denen bu garip dünyadan insanlar ne ister bilmem. Bilmezler ki dünya değil kendileri bozuk. ‘’Ah yalan dünya!’’ derler. Dünya yalan elbette.. Asıl yalan olan kendini bilmeyen, sözün nereye gittiğini düşünmeyen, onca yaşadıklarına rağmen yaşadıklarından ve yaşanmış olaylardan ibret almaması ve asıl yalan olan kendisi olması insanın.. Hep birbirimize kendimizi ispatlamak kaygısı var içimizde. Hani birileri güzel bir durumda olsa veya iyi yerlere gelse bir çekememezlik alır gönlümüzde, yer yapar, onun var benim neden yok diye hep bir yarış, bencillik ve kibir.. İnsan bilemiyor artık kim dost, kim düşman. Bazen tutunduğun el vuruyor arkandan.

Olumsuz insanlar, temelde mutsuzdur. Mutsuzluğu büyüdükçe, çevresindeki mutlu insanların mutluluğundan huzursuz olmaya başlarlar. Onların huzur bulabilmesi için çevrelerine huzursuzluk vermeleri gerekir. Dünyaları, olumsuz olay ve duygularla doludur. Kendilerini tüketen bu olumsuzluğu kendi hayat enerjileri sanırlar ve sürekli olarak didişecek, yakınacak, çatacak birşeyler bulurlar. Enerjilerini yanlış yerden alan olumsuz insanlarla baş etmek zordur. Soğukkanlılık ve sabır ister. Bu insanların yaşam enerjisinin kavga olduğunu hatırlamak gerekir. Onlarla kavgaya girmeyin. Tartışmayın. İkna etmeye çalışmayın. Kavga olduğu sürece onlar beslenir ve beslendikçe de bir sonraki güne daha kuvvetli girerler. Kavga etmemek ve uzaklaşmak, yanıt vermemek, onların ana besin damarını keser.

Bazen insanlar düşüncesiz ve bencil olur, siz yine de affedici olun. İyi ve düşünceli olduğunuzda bazı insanlar bunun arkasında başka şeyler ararlar, siz yine de iyi ve düşünceli olun. Dürüst olduğunuzda insanlar sizi aldatabilirler, siz yine de dürüst olun. Mutlu olduğunuzda sizi kıskananlar olabilir, siz yine de mutlu olun. Bugün yaptığınız iyilikler yarın unutulabilir, siz yine de iyilik yapan olun. Herşeyinizi verdiğinizde bile takdir edilmeyebilirsiniz, siz yine de verici olun. Neden biliyor musunuz.. Çünkü herşey sona erdiğinde tüm bunların diğer insanlar ve sizin aranızda değil Allah ve sizin aranızda olduğunu farkedeceksiniz!..


Yıldız CEDİK

YORUM EKLE

banner110

banner109