Konya Ovası bitti

Uzun yıllardır hububat üretiminin merkezi olarak işaret edilen Konya Ovası, ‘hidorolojik kuraklığa’ girdi.

Konya Ovası bitti
Konya Ovası bitti

Uzun yıllardır hububat üretiminin merkezi olarak işaret edilen Konya Ovası, ‘hidorolojik kuraklığa’ girdi. Bölgede incelemeler yapan Avrupa Toprak Bürosu’nun ulusal danışmanı Erhan Akça, “Cengiz Erdil ile Sesli Dosya”ya konuk oldu, Konya Ovası’ndaki krizi ve nedenlerini anlattı…

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ‘hidrololojik kuraklığa’ girdiğini açıkladığı Konya Ovası’nda, Avrupa Toprak Bürosu uzmanları inceleme yapıyor. Hububat üretiminin Cumhuriyet tarihindeki en düşük dönemini yaşayan Konya Ovası’nda, üreticiler bölge dışındaki nehirlerden su taşınmasını istiyor. Uzmanlar ise bunun taşıma suyla değirmen döndürmek anlamına geldiğini, sorunu çözmeyeceğini belirtiyorlar. Çözüm ise sulu tarımdan aşamalı olarak vazgeçilmesinde görülüyor.

“Cengiz Erdil ile Sesli Dosya”ya konuk olan Avrupa Toprak Bürosu Ulusal Danışmanı ve Adıyaman Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Akça, bölgede yıllardır sürdürdüğü araştırmalarını ve son durumu aktardı.

“KULLANILAN SUYUN YÜZDE 40’I BUHARLAŞIYOR”

Doç. Dr. Erhan Akça, arazideki en büyük sıkıntıyı, ‘azalan yağışlara rağmen artan tarım sulama alanları’ şeklinde tanımladı. Akça, “Yani, hem suyumuz az hem de tükettiğimiz su miktarı fazla. Burada da bütçe açık veriyor ve hem tarımsal kuraklığa hem de hidrolojik kuraklığa doğru gidiyoruz” dedi.

Uzun vadeli planlar yapmak gerektiğini belirten Akça, sözlerine şöyle devam etti: “Çok acil durumlarda bölgeler arası su transferleri dünyanın çeşitli bölgelerinde yapılıyor ama bu uzun vadeli bir seçenek değil. Bugün mesela Dubai’ye gitseniz her taraf çimenliktir. Ama metrekareye günlük 15 dolar para harcarlar. Bu karşılanabilir bir maliyet değil. Konya’da 10 bin yıldır süregelen bir meracılık ve tahıl üretimi var. Ama bunlar meradaki yenilebilir otlara ve yağışa bağlıydı. Biz daha sonra sulamaya başladık. Mesela ben şu an sizinle araziden konuşuyorum ve buharlaşma katsayısının en yüksek olduğu saatlerdeyiz ve hâlâ yağmurlama sulamaları görüyoruz. Yani, suyun yüzde 40’ını havaya buharlaştırıyoruz. Biz bir de yeraltı sularını çekiyoruz ve bu yeraltı suları herhangi bir akarsu ile desteklenmiyor. Bizim var olan suya göre tarım yapmamız lazım.”


Güncelleme Tarihi: 13 Ağustos 2014, 11:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER