SALİH AMELDE DEVAMLILIK

SALİH AMELDE DEVAMLILIK

O, göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O'na ibadet et ve O'na ibadette kararlı ol. Hiç O'nun adaşı (benzeri) olan birini biliyor musun? (Meryem Suresi, 65)

Bir müminin olmazsa olmaz özelliklerinden biri kararlılıktır. Kararlılık bilindiği gibi bir hedefe yönelik olarak azimle gayret etmek, karşısına ne kadar zorluk ve engel çıkarsa çıksın yılmamak, her şartta hedefine ulaşmak için yapması gerekenleri eksiksizce yapmak demektir. Müminler Allah'ın rızasını kazanmak için, her zaman kararlı olmaya özen göstermelidirler. Yukarıdaki ayette bildirildiği gibi, Yüce Allah bizleri uyarmış, ibadette (kullukta) kararlı davranmamızı emretmiştir. Nur Suresi 37. ayet-i kerimede ise iman edenlerin, şartlar ve ortam nasıl olursa olsun kararlılıklarından ödün vermediği şöyle anlatılmaktadır:

(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37)

Müminler, "Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah'a ulaşmaz, ancak O'na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir; O'nun size hidayet vermesine karşılık Allah'ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver." (Hac Suresi, 37) ayetinde Rabbimizin bildirdiği gibi ibadetlerinde asıl önemli olanın, onlara Allah katında değer katanın takvaları, içlerindeki niyetleri olduğunun bilincindedir. Bu nedenle de dikkatlerini diri tutarak, samimiyetle ve ihlasla davranmaya özen gösterirler.

Nefse ve ona 'bir düzen içinde biçim verene', Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).Onu arındırıp temizleyen gerçekten felah bulmuştur. (Şems Suresi, 7-9)

Yüce Allah, bencilliğe, sınır tanımaz kötülüklere, tutkulara ve kıskançlıga meyilli yaratılan nefsin arındırılabileceğini, temizlenebileceğini, ona karşı korunulabileceğini haber vermiştir. Bunu bilen müminler Kuran'daki güzel ahlakı her zaman gösterebilmek adına kararlı olur, nefislerinin bencil tutkularına kapılmaktan sakınır, insi ve cinni şeytanların telkinlerine vesveselerine kanmazlar. Örneğin kendisine kötülükle davranan birine karşı da iyilikle davranmayı sürdürürler. Her zaman sözün en güzel olanını söylemeye gayret eder, kibirle konuşan birine karşı tevazusunu korur, öfkelenebileceği bir olay olduğunda kararlı bir şekilde kendisini yatıştırır ve öfkesini yener, bağışlayıcı olurlar.

İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir.(Fussilet,34)

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.(Ali İmran,134)

Allah Kuran'da müminlerin musibet anında da Allah'a karşı teslimiyet, bağlılık ve kulluktaki kararlılıklarını kaybetmediklerini şöyle bildiriyor: "Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a ait (kullar)ız ve şüphesiz O'na dönücüleriz." (Bakara Suresi, 156) İman edenlerin bu şekilde davranmaları, Kuran'daki güzel ahlakı her an kararlılıkla yaşamaları, onlara çok güçlü ve sevecen bir karakter kazandırır. Kişilikleri ve düşünce yapılarıyla olgunlaşmalarına vesile olur. Dolayısıyla müminlerin olduğu ortamda kimse tedirgin olmaz, sevgi, huzur ve barış hakim olur.

 

YORUM EKLE