Sünnet nedir, kaç yaşında nasıl yapılmalı

Eğer bebeğinize mutlaka sünnet yaptıracaksanız; bebeğinizin sağlığı sizin için önemli ise, doğar doğmaz veya ilk fırsatta sünnet yapılmalıdır.

Sünnet nedir, kaç yaşında nasıl yapılmalı
Sünnet nedir, kaç yaşında nasıl yapılmalı?

İdrar yolu iltihabı geçiren 1 sünnet olmuş çocuğa karşın, 10  sünnet olmamış çocuk saptanmıştır.

Sünnetin faydalarını pratik olarak şöyle sıralayabiliriz.

Eğer bebeğinize mutlaka sünnet yaptıracaksanız; bebeğinizin sağlığı sizin için önemli ise, doğar doğmaz veya ilk fırsatta sünnet yapılmalıdır.

Sünnet kıyafetinin yakışması, çocuğun sünnet merasimlerinden zevk alması, tüm ilginin odağında olduğunu hissetmesi ve hatta azıcık acı çekmek (ilerde torunlarına anlatacak bir şeyler olması), hediye almak, çocuk için ve hatta tüm aile için önemli olabilir. Bu sebeple, bazen, hekiminizin kararı ile de sünnet geciktirilebilir.

Sünnet kaç yaşında yapılmalı?


Klasik görüş sünnetin erken yaşlarda yapılmasıdır.

Pipide damarlanma çok olmadığı için sünnet sırasında kanama pek olmaz.

Çocuklarda yara iyileşmesi çabuk olduğu için sünnet yarası çabuk iyileşir.

Sünnet derisi darlıklarında acil sünnet gerektirecek durum önlenmiş olur

Yeni doğanda kişilik gelişmediği için sünnet sonrası psikolojik olumsuz etki önlenmiş olur.



Sünnetin bilinmeyen yararları..


Sünnetin bilinen faydalarına ilaveten, bilim dünyası, yeni bir faydasını daha öğrenmiş oldu geçtiğimiz günlerde.

Sünnetin bilinen faydalarına ilaveten, bilim dünyası,

yeni bir faydasını daha öğrenmiş oldu geçtiğimiz günlerde.

HZ. Peygamber’den miras kalan bir sünnet olarak, erkek çocuklarının sünnet edilmesinin sağlık bakımından oldukça yararlı olduğu uzunca zamandır bilinmektedir. Meselâ, sünnetsizlerde sünnet derisi ile kamış başı arasında ‘smegna’ ismi verilen bir salgı birikir. Bu birikim ise mikropların da işe karışmasıyla çok acı veren iltihaplara yol açabilmektedir. Ayrıca, sünnet olmuş erkeklerin hemen hiçbirinin penis kanserine yakalanmadıkları kanıtlanmıştır.

Bazen de sünnet derilerinde darlık olur. Bu durum, ameliyatla giderilmediği, yani bildiğimiz ‘sünnet’ ameliyesi gerçekleşmediği takdirde, peniste ‘fimosiz’ dediğimiz bir rahatsızlık ortaya çıkarır. Bu da penis sertleşmesi veya idrar boşalımı esnasında acı duyulmasına sebep olur.

Diğer taraftan, sünnetli erkeklerde penisin kıyafetlere sürtünmesi sonucunda hassasiyetinin giderek azaldığı, böylece sünnetin erkeklerin korkulu rüyası olan erken boşalma gibi bir problemin de ortadan kalkmasını sağladığı bilinmektedir.

Sünnetin bilinen bu faydalarına ilaveten, bilim dünyası, yeni bir faydasını daha öğrenmiş oldu geçtiğimiz günlerde. Dünyaca ünlü Amerikan tıp dergisi New England Journal of Medicine’ın Nisan ayında açıkladığı, yirmiye yakın doktorun iştirakiyle hazırlanmış araştırma raporuna göre, kişiye birçok fayda verdiği zaten bilinen sünnet, sünnetli erkeğin hanımı için de birçok kritik hastalıklara karşı korunum sağlıyor.

Dergide yer alan araştırma raporuna göre, rahim kanseri vak’alarının yüzde 99’undan sorumlu tutulan popilmavirus (hpv) sünnetli erkeklerde daha az görülüyor. Çünkü, sünnetsizlerin sünnet derisinin iç kısmına virüs daha kolay yerleşiyor ve smegna’ya bulaşarak bu kısmı zedeliyor.

Amerikan Kanser Derneğinden Dr. Michael Thun, bu rapor çerçevesinde, “Gelecekte kesinlikle sünnetin başkaca faydaları da ortaya çıkacaktır” diyor. Yine Thun’a göre, sünnet AIDS’in yayılma hızını da düşürüyor. 1988’den beri yapılan araştırma verilerine göre, sünnet AIDS’e karşı da koruma sağlıyor.

Dergideki raporda belirtildiği üzere, geçtiğimiz yıllarda İspanya’yla birlikte dört ayrı ülkede yaklaşık 3800 kadın üzerinde araştırma yapılmış bulunuyor. Bu kadınların yarısı rahim kanserliydi, diğer yarısında ise kanser yoktu. Kendilerine, kocalarının sünnet olup olmadığı soruldu. Çıkan sonuç, rahim kanseri olan kadınların kocalarında sünnetsizlik oranının aşikâr biçimde dikkati çekiyor olmasıydı. Kocaları sünnet olmayan hanımların rahim kanserine yakalanma riskinin, sünnetli olanlara oranla beş kat daha fazla olduğu anlaşıldı.

Barselona Kanser Enstitüsünden Dr. Xavier Casteilsague, bu sonuçtan hareketle, rahim kanserini kontrol altına almak için sünnet kampanyasının başlatılmasını teklif ediyor. “Rahim kanserinden korunmada zorluk bulunan gelişmekte olan ülkelerde sünnet büyük fayda sağlayacaktır” diyen Dr. Casteilsague, “Nisbeten basit ve emniyetli sünnet işlemi ile hayatı tehdit eden infeksiyonlara karşı korunma sağlanacaktır” diye de ekliyor.

Kenya Monitoba Üniversitesinden Dr. Stephan Moses ise, bu ülkede sünnet yaygınlaştığı takdirde AIDS’in çığ gibi çoğalmasının önüne geçileceğini söylüyor.

Sözün kısası, sünnet çağımızda sıklaşan hastalıklara karşı önemli bir koruma sağlamaktadır. Üstelik, yalnızca sünnetli olan kişi için değil, aynı zamanda eşi için! Araştırmacıların belirttiği gibi, çalışmalar arttıkça sünnetin faydaları daha da ortaya çıkacak; ve ihtimal ki, bu peygamber sünneti yakın bir gelecekte belki her erkeğe rutin olarak tatbik edilecek. Gelişmeler ve bulgular, bunu gösteriyor.

Bulgular, bir İslâm âliminin ifadelerini kullanırsak, şu gerçeği de gösteriyor: “Sünnet-i seniyye nurdur, edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın.”

Güncelleme Tarihi: 01 Haziran 2014, 13:35
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER