Müzik anlamini yasatmasini bilene essiz bir huzur kaynagidir.

Müzik anlamini yasatmasini bilene essiz bir huzur kaynagidir.

Ruh müzik ile dans eder;güzel bir ritm oluşur.. Ama dediğim gibi kıymetini bilene..Ülkemizde müzik piyasasında son durum mağlum..Müzikalite günden güne düşüş yaşamakta ne yazık ki!!
 
      Eski şarkılara bakıyorum da ne kadar anlamlı, melodileri kulağa ne kadar hoş geliyor.Müzik sıkıştırılmamış,alt yapısında günümüz yeni çıkan parçaların “olmazsa almazı disko müziği” kesinlikle yok.Heleki; şimdilerde moda olan yabancı parçaları alıp, tuhaf sözler eşliğinde Türkçe’ye uyarlama çalışmaları gerçekten de çok kötü ve de gülünç haller almakta. Hal böyle olunca bana eski sanatçılar ve şarkıları daha da kaliteli geliyorlar.Günümüzde de gayet kaliteli müzik yapan sanatçılar da var; onların hakkını yemek istemem.Müzik okumuş ve hem söz yazan hem de beste yapan biri olarak, naçizane fikrimi söylemek istedim.Buraya kadar müziğin kalitesinden bahsettim.Bir de müziğin diğer bir boyutu var;yani müzisyenleri içine alan kısım var ki;”O biraz sıkıntılı” diyebilirim.
 
      Malesef ki ülkemizde müzisyenlere şans verildiğini düşünmüyorum.Müzik piyasası belli başlı isimlerin arasında dönüyor.Evet, yeni starları keşfetmek adına yaptıkları ses yarışması formatlı yarışmalar var, fakat bunlar ne yazık ki, medyanın tüketim alışkanlıkları arasında yer almaktadır. Oradaki amaç; tamamıyla reyting arttırmaktır. Yani bizler izleyici olarak, o yarışmalardaki kişileri istemeden de olsak tüketmekteyiz. Çünkü, halk onları sadece o yarışmadaki hallerini seviyor. Dolayısıyla farklı bir seviyeye taşıyamıyorlar. Bunlara en büyük örnek; “Popstar” yarışmasından tanıdığımız Abidin,Firdevs,Bayhan ve Selçuktur. Selçuk’u hatırlarsanız, kendisi söylediği şarkının sözlerini unutarak büyük bir patlama yapmıştı Popstar’da. Daha sonralarda ise Selçuk albüm yaptı, fakat bir şekilde bu piyasada ne yazık ki yer alamadı. Asıl istediğim noktaya değinmek istersem, açıkçası hem müzik yapmak hem de bu piyasada hatırı sayılır bir yerde olabilmek için sırtınızı gerçekten iyi bir yere yaslamanız gerekiyor. Kendim de denediğim için biliyorum. En son bu piyasada adı iyi bilinen birine gittim, albüm yapabilmek için. Bana “-eskiden olsa sana albüm yapar, kazandığımızı da beraber paylaşırdık.” dedi. Ama artık piyasada kimse yatırım yapmıyor. Yüzbin liran varsa seni “Madonna” yaparım dedi. Yani sadece parası olanlar, müzik adına bişeyler yapabiliyor bu memlekette. Olmayansa ancak kendisine saklıyor eserlerini..


Melis Pirinçcioğlu


YORUM EKLE
YORUMLAR
Bir Okuyucunuz..
Bir Okuyucunuz.. - 11 yıl Önce

Müzik hakkında güzel bir konuya değinmiş olmanızdan dolayı sizi kutlamak istiyorum.Sizin güzel düşüncelerinize yürekkten katılmamak her halde yazdığınız yazıya saygısızlık olurdu.Eski zamanlarda Halk Gazinoları vardı Maksim'de Caddebostan'da Yenikapı'da büyük Sanatçılar sahne alır arkalarında da büyük Bestekarlar söz yazarlardı.O zamanlar Sanatçıya büyük değer verilir,Sanatçı Halkın gözünde saygınlığını her zaman belli ederdi.Çok Büyük Bestekarların olduğu dönemlerde çok büyük Sanatçılar müzik alanında büyük bir hayran kitlesi ile bütünleşmiş ve bir aile gibi sanatçı halk el ele olduğu dönemleri ülkemiz yaşadı ve sonuç olarak artık ne büyük sanatçı var ne de büyük bestekarlar var.Şimdilerde Sanatçı kavramı çok farklı,kimi sanatı sanat olarak değil de ticari bir obje olarak görmektedir.İşin içinde şimdi rant savaşları vardır,şimdi ses güzel olmuş çok da önemli değil ama biraz fiziğin düzgün se o bile seni kurtarıyor.Eski şarkılar anlamlıydı çünkü eskiden nüfüs bu kadar kalabalık değildi,beton binalar yoktu,şimdi her yerde beton binalar var sanatçıya nasıl ilham gelecek te güzel müzikler ortaya çıkaracak.Unkapanı denen bir plakçılar çarsısı vardı zamanında şimdi oradan eser bile yok ne sanatçı oraya bir kaset için gidiyor nede Unkapanından bir sanatçı mesleğini icra etmek üzere çıkıyor.Yeni sesler yetişmiyor sesi güzel olanın çevresi yok,kaset yapacak parası yok,hangisini buradan dile getirsek ki? Sanatçının kalitesinimi?yoksa müziğin kalitesini mi? Dediğiniz gibi arkanızda bir dayınız olacak bende diyorum ki bir dayı bu devirde yetmez en az 3 tane dayınız olmalı çünkü artık insanlara güvenmek çok zor güvendiğin insandan kazık yiyorsun bence işi sağlama almak lazım çürük elmanın bol olduğu bir dönemde yaşıyoruz iyi bir elmayı dalından kopartmadan piyasade çürüklerin oyuncaği olmaktansa sanatı da ayaklar altına almamak için bence çok iyi düşünmek lazım gelir diyorum.Saygılarımla.
Güzel yazılarınızın devamı diliyorum...
Doğan Yaşaroğlu..