İnsanoğlu neden kendine güvenemez,

Rabbine inanmaz her ne kadar dilimizle tasdik etsek canı gönülden Allah diye bilsek belki de her şey çok farklı olurdu.

Ellimizde olanlarla yetinip şükür etmeyi bilseydik mutsuz olmazdık hep her şeyin fazlasını istediğimiz için mutsuzluk kapısını açarak beynimizi yoruyoruz oysa ki bir kolumuz olmasa idi,biz olmayan bir kolun nakli için milyarlar arayışına girerek tedavi yaptırmayı düşündüğümüzü düşünsek her halde bu güzel sahip olduğumuz bedenin ne kadar zenginliklerle dolu olduğunu görmemize yeter ve boş yere dünya malı için üzülmememiz gerektiğini bir kere daha  halimize  şükür etmemiz gerektiğini, fakat  şükür nimeti değil, nimeti vereni görmektedir.

Nimeti vereni bilip gereğiyle amel etmektir.Bu amel ,kalp dil ve diğer azalarla olur. Kalp ile iyiliğe niyet eder,dil ile hamd eder,şükrünü açıklar.Uzuvlarla şükür ise Allah'u teala'nın verdiği nimetleri yerli yerinde kullanmaktır hak olan ve etrafımızdaki dostlarımızın var oluşlarına  tüm bu güzel evrenin kusursuzluğuna ve her insanlığa merhamet duygusuyla yaklaşan insanlığa  ve içimizdeki ben duygusundan ziyade  biz diye düşünen  insanlığa ve bu uçsuz bucaksız nimetleri bize veren Allah'a hamd olsun.

Her gün sağ salim yataktan kalktığınıza işten evinize geldiğinize işinize gittiğinize evlatlarınızın oluşuna borcunuzun oluşuna   eşinizin varlığına  nefes alışınıza  her gün şükür etmeniz dileğiyle dostlar....


Yıldız Cedik